Basit Yazılar

http://blog.milliyet.com.tr/Yanagimdaki_sivilce_ur_oldu/Blog/?BlogNo=248547

Spot: "Sivilcelerle hep sorunum olmuştur.
Ergenlikte iki kaşımın arası sivilce doluydu.
Sivilce deyip geçmeyin, insanı çok rahatsız eder."

(yazının tamamı üstteki linkte)

Lodos kötü çarpıyor adamı.

poyraz da gelir nasıl olsa,o zaman acısı çıkar bu çarpılmanın...
adamın biri ne demiş ... ölümde vaaar.
kendine iyi bak, en azından bana lazımsın...

https://www.youtube.com/watch?v=w7N5hCT29mA

Bazen sayfalarca yazının anlatamadığını bir şarkı anlatıyor.


bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete
bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete amanin

yol dediğin yol gibi
ulaşmalı bir yere
biz dön baba dönelim
geliyoz aynı yere
bu döngü kısır döngü
başı varda sonu yok
dönüyom dönemiyom
sonunda bir çıkış yok

bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete
bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete amanin

yerel ve genel seçim
seçin bakalım seçin
ki dön baba dönelim
aynı yere gelelim
çete çeteye çatmış
çete çete içinde
battık buruna kadar
cafer getir peçete amanin

bindik bir alamete
gidiyoz kıyamete
bindik bir alamete
gidiyoz kıyamet

nush ile uslanmam ben
etmeli beni tekdir
tekdirden anlamazsam
artık hakkım kötektir
eskiden adam gibi
oturur meze yerdik
şimdi meze yer gibi
oturup adam yiyoz gari
o zaman siz buna
müstehaksınız len!

üstad,you tube yasaklı malum...

https://www.dailymotion.com/video/x5zfgj_cem-karaca-bindik-bir-alamete_music

[quote="Cüneyt Kaptan"]üstad,you tube yasaklı malum...

]

ben gayet rahat izliyorum! RTE

sv.celal,
izleme şeklini açık açık anlatırsan herkese çok faydalı olur yada ateş "faydalı bilgiler" kısmına bir başlık açarak oraya koyarsa güzel olur...

http://blog.milliyet.com.tr/_Efendiler_buna_turban_derler_/Blog/?BlogNo=250480

Tıklarsanız açılır.

Sıfırcı Hamdi


http://blog.milliyet.com.tr/on_sirada_oturmak_____Sifirci_Hamdi_/Blog/?BlogNo=250358

SV.AVUS,
SIFIRCI HAMDİ'Yİ PEK BEĞENDİM.
ÇOK TEŞEKKÜRLER...

Sevgili Celal,
"Sıfırcı Hamdi"olayı çok güzel.Eskiden hocalarımız bir başkaydı
doğrusu.Senin olayın bana orta 2'de yaşadığım bir olayı anımsattı.
Günlerden salıydı ve o gün tarih dersimiz vardı.Bir deri bir kemik kalmış tarih hocamız Ramses Hikmet sınıfa girer girmez kağıtları çıkarın yazılı yapacağım dedi.3 soru sordu.Ben iki sorunun cavabını bilmiyordum.O ikisini döşendim de döşendim.Tam iki sayfa yazdım ve sonunada bir not ekledim"zil çaldığı
için 3.soruyu yetiştiremedim" diye.Ertesi gün çarşamba yine tarih dersimiz
vardı.Nasıl olsa dün yazılı olmuştuk.Bu gün hasarsız geçebilirdi diye düşünürken beni tahtaya kaldırdı ve cevaplayamadiğim yazılı sorusunu
sordu.Tabii yine cevaplayamadım.Nereden bilebilirdimki böyle bir şey
yapabileceğini."Peki otur dünkü yazılı notun 6" dedi.

Sv. Güngör,
Tarife uyan tarih hocamızın lakabı "canlı cenaze" idi.
***
Lakap takmada hocaların da kabahati var.
Yeni matematikçi ilk dersinde ısrarla soyadının "Altunhalka" olduğunu,
kesinlikle "Altınhalka" demememizi emreyleyip tebeşirle tahtaya da yazmıştı.
Adamın lakabı "Halkalı İbrahim" oldu.

.

SEVGİLİ CELAL USTA,
O USTADIR HER HUSUSTA.
HAYAT'A BAKARKEN DURMUŞ ULUS'TA,
GÖTÜRÜR BİZİ ÇOCUKLUĞUMUZA HER HUSUS'TA...

İSTEMEZ HİÇ KARŞISINDA DURULSUN SUSTA,
O KELİMELERİ,ÇİZGİLERİ KULLANMAKTA BÜYÜK USTA.
İŞİ YOKTUR,NE LİRA'DA NE KURUŞDA,
O İSTER HEP BARIŞ OLSUN BU ULUSTA...

.

ALINTI: http://blog.milliyet.com.tr/Issiz_Emeklisi/Blog/?BlogNo=259478

La Fonten'den tırışka muhabbetler

http://blog.milliyet.com.tr/La_Fonten_den_tiriska_muhabbetler/Blog/?BlogNo=265335

İtfaiye Haftası

Bir blogdaşımın uyarısıyla itfaiye haftasında olduğumuzu idrak etmiş bulunmaktayım.
İtfaiye olmazsa olmaz teşkilatlarımızdan biridir. Teşkilat yokken, tulumbacılar vardı.
Birileri "Yangın var!" diye bağırdığında mahallenin delikanlıları tulumbaları kapıp yangın yerine koşarlardı.

İtfaiye haftası deyince, aklıma başımdan geçen bir yangın anısı geldi.

İtfaiye kurallarına şahsen çok önem veririm. Hatta Dolapdere'de ki ilk iş yerimi açarken yedi adet gaz tenekesini
kırmızıya boyayıp yanyana gelince İTFAİYE kelimesi oluşturacak şekilde düzenlemiştim.
Okulda ve bazı resmi dairelerde gördüğüm gibi bir kürsü de yapmıştım. Tenekelerin bir kısmını kum bir kısmınıda
suyla doldurdum. Arkasındaki duvara da Tahtahkale'den aldığım bir kazma, bir kürek, bir balta ve bir kancayı
tahta kısımlarını kırmızıya boyayarak astım. Daha sonra da söndürücü tüplerle takviye ettim.

Yani ben yangına karşı duyarlı bir vatandaşım.

Bir gün rahatsızlığımdan dolayı Beşiktaş'taki evimde yatıyordum. Karım ve çocuklarım Dolapdere'deki mağazamdaydı.
"Dükkan yanıyor." diye bir telefon geldi. Hemen giyinip taksiye atladım ve dükkana ulaştım.
Fakat üç katlı dükkan savaş alanına dönmüştü. Orta kat tamamen yanmış kül olmuş, camı çercevesi patlamıştı.
Üst kat duman isinden kullanılacak halde değildi. Alt kat deseniz, itfaiyenin sıktığı sulardan bataklık haline
gelmişti. İtfaiyeciler olsun, polisler olsun. Bana ilk sordukları soru "Dükkan sigortalı mı?" oldu.
"Evet, dükkan sigortalıydı."
Fakat ben sigortadan ancak zararımın dörtte bir kadarını alabildim.

Bir süre sonra bana bir mahkeme tebligatı geldi. Sanık olarak mahkemeye çağrılıyordum. Yanıma bir avukat alıp
duruşmaya gittim. Karşımda bir hakim ve iki yardımcısı vardı. Hakimin gözleri çok derin bakıyordu.
Ne benim, ne itfaiyenin avukatına söz vermedi. Sadece benim ifademi aldı. İfadem bitince bana
"Sizin dükkanda fare var mı?" diye sordu. Bir an düşündükten sonra "Evet, var hakim bey." dedim.
Hakim de "Yaz kızım, farelerin kabloları kemirmesi sonucu meydana gelen kontak neticesinde yangın olayı vuku
bulmuştur."

Hakim benim dörtte bir fiyatına sevgili dükkanımı kundaklayamayacağıma karar vermişti.

Dükkanım elektrik kontağından yanmıştı, ama bir liralık kabloyu bana on liraya döşeyen sahtekarlar yüzünden..

http://blog.milliyet.com.tr/Itfaiye_Haftasi/Blog/?BlogNo=266171

Teşekkürler Avus.Ne güzel anlatmışsın.

http://blog.milliyet.com.tr/Ada_Koftesi/Blog/?BlogNo=266575

ADA KÖFTESİ
Yemiş kadar olun:)

BAŞÖRTÜSÜ, SAÇÖRTÜSÜ

http://blog.milliyet.com.tr/Basortusu_sacortusu/Blog/?BlogNo=268157


Başörtüsü,saçörtüsü

Bulmaca merakımdan, kelimelerle dans etmek benim işimdir.
"Türban"; Hintli erkeklerin, racaların, mihracelerin başlıklarından esinlenerek,
Avrupalı modacıların icat ettiği bir kadın başlığıdır.
Mevhibe hanım ve Nazmiye hanım, först leydi olarak sıkça kullanmıştır.
Kelime anlamına bakarsak bizim "türban sorunumuz" yoktur.

"Başörtüsü sorunu" da yoktur. Onun Avrupalı adı "eşarp" tır.
Vitali Hakko'nun İstiklal caddesinde açtığı "Şen Şapka"dükkanı,
sonra eşarplarıyla ünlü "vakko" olmuştu.
Eşarp, kadının en vazgeçilmez aksesuarı oldu.
Gerektiğinde kafayı üşütmelerini engelliyordu.
Başörtüsü-eşarp, saç telinin görünmesiyle ilgilenmez.

Siyasete alet olan biçime "sıkmabaş" da denildi.
Onu da benimseyemedim.
Madem ki kadın kardeşimiz, dini inancı saçının telinin görünmesini istemiyor;
bunun adı, "SAÇÖRTÜSÜ" oluyor.

Ya hu! Daha "sorun" dediğimiz olayın adını bile koyamadık!

sv.celal,
gerçektende kelimelerle dans ediyorsun...
ister saç örtüsü ister kıl örtüsü olsun...
millet olarak bir şeylerin üstünü örtmeye bayılıyoruz...

http://blog.milliyet.com.tr/Bayram_geldi_kurban_kim_/Blog/?BlogNo=269921

Yazının linkini verme sebebi yorumları görmeniz içindir.
Siz de yorum yapabilirsiniz.
Üye olmak bir dakika bile sürmüyor.


Bayram geldi kurban kim?

Başbakan, emekliye gelecek zammı 3 ay önceden müjdeledi.
Ertesi gün fırıncılar hemen ekmeğe zam yaptı.
Ekmeğin kilosu 250 kuruştan, 290 kuruşa fırladı.

Çocukluk yıllarımda ekmeğe zam gelince yer yerinden oynardı.
O zamanki hükümetler, zamdan vazgeçip gramajı düşürmekte buldu çareyi.
Her zamda ekmeğimizden bir dilim kesildi.
Somunlar ufaldıkça ufaldı.

Eskiler bilir, eskiden bir ekmek bir okka idi. 1200 gr. falan...
Şimdi ekmek 250 gr.
Artık kesilecek dilim kalmadı.
Ekmekler sandviç oldu.

***

Anlaşılan bu sene kurban kesmek herkese nasip olmayacak.
Hatta kesmek, hayırdan çok zarar verecek,
Kesin söylüyorum, bayram sonrası et fiatları fırlayacak.
İstediğin kadar angus mangus ithal et.
Taşıma suyla değirmen dönmez.

Bu durumda bayram gelmiş neyime?
Emekliyem, garibem..
Ver kaşıkla Tayyip'im
Al kepçeyle geriye!

Sevgili Avus,
İyiki bizlerlelesin.Çok şeyler yazabilirdim
aslında övgü dolu.Ama yinede anlatamazdım
duygularımı.Teşekkürler diyorum sadece.Teşekkürler.

http://blog.milliyet.com.tr/_Cumhuriyet__gidici/Blog/?BlogNo=269767





"Cumhuriyet" gidici

Balbay içerde, İlhan kalbi yetmedi. Turhan öldü. Musa piyasada yok.
Taze kanlar iki yazıdan sonra kaçıyor. Deniz Som da gitti. Ben karikatürlerimle destek olayım diyorum. Olmuyor. Beni Cumhuriyet'e bağlayan Sedat hocamın bulmaca köşesi.


Bundan sonra Cumhuriyet cenaze merasimleri yapılan bir mekan.
Akyaka' da mukim 90 lık dostumuz Akbal, inatla köşesini yazıyor.
Cüneyt abimiz de ileri yaşına rağmen devam ediyor,
İlhan Selçuk'un "pencere" si halâ açık.

Ölmüş adamın yazılarını temcit pilavı gibi kullanıyorlar.
Bana sorarsanız, "Cumhuriyet" can çekişiyor!

Deniz'in köşesini de kapatmazlar. Adamın 16 senedir yazdıklarını basarlar.

Malzeme bol!

Keriz bol!

"Cumhuriyet" ölmüş, ağlayanı yok!

http://blog.milliyet.com.tr/Hayret__Yine_9___/Blog/?BlogNo=270106



Hayret! Yine 9...

Sevgili vatandaşlar!
Kesecek koç bulamazsanız bile üzülmeyin.
Tam 9 gün tatil var. Ekstra!..
Kışa rastladı ama olsun.
Artık kurtulalım şu deniz,kum ve güneş saplantısından.
Memlekette kış turizmi de var.
Toparlayın takımları.
Uludağ olmazsa Palandöken var.
Tatil bol, ye ye bitmez!
Para yoksa yok!
Babanızın köyü ne güne duruyor.

Oraya gidin, bal-kaymak var.
Yeter ki çalışmayın.
Ne kadar çalışmazsak, o kadar kalkınırız.
Allah kahretsin!

***

KURBAN BAYRAMI AREFESİ 1/2 GÜN 15 KASIM PAZARTESİ
KURBAN BAYRAMI 1. GÜN 16 KASIM SALI
KURBAN BAYRAMI 2. GÜN 17 KASIM ÇARŞAMBA
KURBAN BAYRAMI 3. GÜN 18 KASIM PERŞEMBE
KURBAN BAYRAMI 4. GÜN 19 KASIM CUMA
ı

Cübbeli Fadıl'ın Kerrakesi!

http://blog.milliyet.com.tr/Cubbeli_Fadil_in_kerrakesi_/Blog/?BlogNo=271665



"Cübbeli Fadıl'ın kerrakesi!

Televizyonu zaplarken, Cübbeli Ahmet zapıma düşünce, zaplamayı kestim.
Severim muhteremi. Modern bir dincidir. Denize girer, "jet-ski"ye biner.
Ama nedense sakalının takma olduğunu düşünürüm..."

ÇITIR KIZ MARKETTE

http://blog.milliyet.com.tr/Citir_kiz_markette/Blog/?BlogNo=271863



spot:
ŞEMSİYE SATICISI-MUHABİR

- Şemsiye mi satıyorsun?
- Aynen öyle...
- İki gündür iyi yağdı ama ha!
- Aynen öyle...
- Pastırma sıcakları da yeni bitti
- Aynen &...

KİME NİYET; KİME KISMET!

http://blog.milliyet.com.tr/KIME_NIYET_KIME_KISMET_/Blog/?BlogNo=275052



Spot:
"Ama o da ne?... Sabah bir de gözlerini açar ki hala yaşıyor!!!
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği genç bayan çığlık çığlığa koşarak içeri girer..."

ANTİVİRÜS programları çok hamarat!

http://blog.milliyet.com.tr/ANTIVIRUS_programlari_cok_hamarat_/Blog/?BlogNo=276327



Spot:

"Eski Yeşilçam filmlerinde Yumurcak evlerin camlarını kırar, arkadan sırtında camlarla Turist Ömer tesadüfen mahalleden geçerdi."