01 EKİM 2017 PAZAR BULMACASI SAYI : 1644

üye Adı: : YÜKSEL GÜNGÖR Mesaj Sayısı : 1780 Kayıt tarihi : 26/09/09

EKİM...

Geçenlerde yazmıştım Eylül ayının güzelliklerini.Biraz da kışa hazırlandığımız bir aydı eylül.Arkası ekim.İşte geldi o da . Kış hazırlıklarının yoğunlaştığı bir ay.Turşular kurulur,erişteler kesilir,salçalar yapılırdı.Yörelerine göre daha başka hazırlıklar da ortaya çıkardı.Pestil,pekmez cevizli sucuk gibi.Ben batı illerinden bir İzmit çocuğu idim.Hiç unutmam evimiz bir konak görünümündeydi.Kocaman bahçeli ve görkemli 3 katlı bir evdi.Eve sahip çıkmak rodeo atına binmiş gibi yapardı insanı.Annem zavallı uğraşıp dururdu hep.Birde güncel hayata geçmek vardı o sıralar.Örneğin telefon gelmiş ve hayatımıza girmişti.Hiç gerekmediği halde sırf var diye ya da gelsinde görsün hesabı durduk yere eş dost aranırdı.Ama telefon biz çocukların işini kolaylaştırmıştı
bir kere.Taa yarım saatlik bir yürüyüşle Fatma halamlara gidip müsahitseniz akşama annemler size gelecek gibi bir zorunluğumuz yoktu artık.Telefon ne güne duruyordu.Bu tür randevular artık telefonun işiydi.
Kışa girerken yaygılar yayılır üzerine serilen erişteler kurumaya bırakılırdı.Siniler güneşe konur salçanın oluşması beklenirdi.Bir de turşu kurmak vardı.Asla saat kurmaya benzemezdi.Peynircilerden topladığımız 60 kadar büyük teneke önce yıkanır sonra içlerine turşu kurulurdu.O zamanlar plastik kaplar yoktu.Pazardan alınan turşuluk biber,hıyar,domates,patlıcan,lahana,kereviz sapları annemin sihirli elleri ile tenekelere konur babamda bu tenekeleri hava almasınlar diye lehimlerdi.Üzerilerine içlerinde ne olduğu yazılır sonra beklemeye alınırdı.Bu turşular kim olduklarına bakılmaksızın eşe dosta ücretsiz olarak dağıtılırdı.Herkes beklerdi.Annem gerçekten bir turşu ustasıydı.Güncel hayata geçmekten söz ettim yukarıda bir yerde.Bu bir değişimdi aslında.O sıralar tel dolabı gitti buzdolabı geldi evimize.Sonra pompalı gaz ocağından kurtulduk üç gözlü Aygaz ocak sayesinde.Sanki bir devir bitiyordu artık.Evimizin pencerelerinde vita tenekelerine dikilmiş çiçeklerimiz vardı.Şebboy,aslanağzı,küpe vs.gibi.Ama şimdi onlar da yok Çiçekler artık evlerimizin içindeler.
Kısa pantalonlu günlerimde evin bahçesi bahçe gibi bahçeydi.Bir erik,bir dut,iki incir,iki nar,bir kiraz,bir vişne,bir şeftali,bir kayısı,çilek,bir hünnap ve daha hatırlayamadığım meyve ağaçları ve sayısız sebze vardı.Şimdilerde organik diyoruz ya onlardan işte.
Şimdi o ev yok artık.Yıkıldı ve bahçe ile birlikte kocaman bir blok yapıldı.

01 EKİM 2017 PAZAR BULMACASI SAYI : 1644 O69rvo

Bana da penceresinden nar ağaçlarının girdiği odamı ve o evde geçen günlerimi hatırlamak kaldı...Kısaca kısa pantolonlu günlerimi özlemek...

Her zaman olduğu gibi sizlere güzel bir hafta sonu ve keyifli çözümler diliyorum.
Kitap kazananlarıda kutlarım.SEVGİ'yle kalın...

Yüksel bey açılış yazısı ekim ayına yakışmış.

YÜKSEL ABİ,AÇILIŞ YAZINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

Günaydın sevgili dostlar,
İyi bir gün geçirmenizi ve bulmacadan zevk almanızı dilerim.
Selamlar.

Herkese günaydın, iyi pazarlar, zevkli çözümler.

Sayın Güngör'e açılış yazısı için teşekkürler. Ancak "müsait" kelimesi sehven "müsahit" şeklinde yazılmış.

Bu arada Cumhuriyet gazetesindeki dikkatsizlik veya sorumsuzluk devam ediyor. Bugün açıklanan 1642 no'lu bulmacayı (17 Eylül 2017) kazananlar ile 1638 no'lu bulmacayı (20 Ağustos 2017) kazananlar tamamen aynı.

GÜNLERİNİZ AYDINLIK OLSUN,
SEVGİLİ YÜKSEL AĞABEY HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ GÜZEL AÇIŞ PAYLAŞIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER,
KİTAP KAZANANLARI KUTLARIM.
TÜM DOSTLARA ZEVKLİ ÇÖZÜMLER,SAĞLIK,HUZUR VE MUTLULUKLAR DİLERİM.
SEVGİ VE SAYGILARIMLA..

NOT: Sayın Avni AKSAY öğretmenim.Yüksel ağabey yazısında dikkat ederseniz o bölümü özellikle siyah renkle belirtmiş,eskilerde bir çok tabir değiştirilerek söylenirdi.Örnek: rica yerine reca gibi.Sevgiler..