27 HAZİRAN 2021 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1839

EĞİTİM, BİR YARIŞ; ÖĞRENCİLER DE YARIŞ ATI DEĞİLDİR.

Eğitim sisteminin sınava dayalı olduğu bir ülkede yaşıyorsanız, elbette sınavlara odaklanmak ve rakiplerinizi gözetmek durumundasınız. 

12-13 yaşındaki çocuklarımızın zamanlarını hafta içi okullarda, hafta sonu dershanelerde, geri kalanını da hediye ettiğimiz test kitaplarıyla geçirmeleri için zorluyoruz. 

Bir ülkenin eğitim sistemi gelecek 50 yıla yönelik değilse orada kalkınmadan söz edemeyiz. Elbette ki Türkiye elli yıl önceki ülke değildir. Elli yıl önce ölmüş insanlar canlansa eminim ki nerede olduklarına şaşıracaklar. Gelecek elli yılda da ekonomide, bilimde, teknolojide, sanatta akla hayale sığmayacak gelişmeler olacak. Bu da gösteriyor ki eğitim, sadece bugünün gerçekliğine değil geleceğin Türkiye'si için yapılması şarttır. Bilim insanları, politikacılar, eğitimciler gelecek elli yılda nerede olmamızı planlıyorlarsa eğitimi de o projeye göre yönlendirmek birinci koşul olmalıdır.

Bizim nesil, bugünkü gençler kadar sınav baskısı yaşamadı. Bunun yanında bizim nesil için iş bulma kaygısı da yoktu. Çünkü planlı bir eğitim sonucu okulunu bitiren her gencin işi hazırdı. Bugün ise bir kurumun eğitimdeki başarısı sınav kazanan öğrenci sayısı ile doğru orantılı olarak gösteriliyor. Sınav kaygısı tüm paydaşları yoruyor ve ruhsal yapılarını bozuyor. Bir genç her gün kurulmuş robot gibi onlarca test sorusu çözüyor ve sözüm ona sınava hazırlanıyor. Bu baskı sonucu öğrencilerimizin çoğu okulunu sevmiyor ve ders çalışmak istemiyor. Bırakalım eski dershane sistemini dershanelerin yerine oluşturulan iki üç odalı lise ve ortaokullar, donanımlı okullarımızda da öğretmenler öğrencileri sınava hazırlıyor. 

Ne yazık ki öğrencilerimiz, düşünmeyi, öğrenmeyi, araştırmayı, kendi yeteneklerini sezinlemeyi, hayal kurmayı ve geleceğe yönelik plan yapmayı bu sistemde öğrenemiyor. Yalnızca bir okul kazanmak için kısa düşünüyor.

Hal böyleyken daha 13'ünde sınavlarda aldığı puanlarla ya başarısızlığı öğreniyor psikolojik olarak etkileniyor, yada başarılıysa yeni bir yarış onu bekliyor… 

Dikkat ederseniz öğrenci, hangi yaşta ve sınıfta olursa olsun öğrenmeye karşı direnir, öğretmen ise öğretmek için zorlar. Bu da gösteriyor ki ders programları ve konular öğrencinin ilgisini çekmiyor ve öğrenme ihtiyacı duymuyor. Programlar, müfredatlar, öğrenme-öğretme yöntemleri, öğretmenler kısaca eğitimin olmazsa olmazlarının yeniden güncellenmesi gerekir. Eğitim verilen hedef kitlenin, yaş grubu, doğal koşulları hatta ihtiyaçları esas alınmalıdır. Gençleri eleştirmek, kendisinin geçmişini örnek göstermek ve genci geriye çekmek gibi çabalar eğitimin doğasına aykırıdır.

Okullarda rehber öğretmenlerin sayısı artırılmalı ve öğrenci-öğretmen ilişkisi; öğrenci veli uyumsuzluğu rehber öğretmenler, bilimsel yöntemlerle çözüme kavuşturulmalıdır, Her öğrencinin ruhsal dosyası tutulmalı ve gelişimi izlenmelidir.

Gençlerimizi, çocuklarımızı yarış atı gibi sınavdan sınava sürükleyerek onların ruhsal dengelerini bozmadan kaçınmak olmazsa olmazımız olmalıdır. Onlara bilginin yanında hayatı yaşatmak ve geleceklerini, hayatın içinde biçimlendirmeleri için ciddi çalışmalar yapılmalıdır. 

Sonuç olarak ezbere dayalı bir eğitim sistemiyle, problem çözme becerileri gelişmemiş, gerçek yaşamdan kopuk, öğrendiklerini hayatla ilişkilendiremeyen bireyler olarak karşımıza çıkıyorlar.

Eğitim sisteminin bu yapısı öğrencilerimizi hayata değil yalnızca sınavlara hazırlamaktadır. Hayatlarının 15 yılı formül, isim ezberleyerek geçiyor. Yaratıcılıklarını  geliştirecek, farkındalıklarını arttıracak, merak, hayal ve araştırma duygularını güçlendirecek zamana maalesef sahip olamıyorlar.

Eğitim müfredatımızın yenilenmesi ve yapılandırmacı bir yaklaşımla problem çözmeye dayalı bir sistem olarak oluşturulması gerekmektedir.

“Daha fazla test ile okullarımızı geliştirebileceğimize inanmak, boyumuzu sürekli ölçerek uzatabileceğimizi düşünmek gibidir.” Robert Schaeffer

Yazılarından yararlanılan kişiler: Ekrem Yazar, Metin Güven.

Bugün yüz binlerce öğrenci, Alan Yeterlilik Testi'nde (AYT) ter dökecek. Dün de Temel Yeterlilik Testi'ne (TYT) girmişlerdi. Ben de sınavlarda görevliyim. Sınavlara bir başka açıdan yaklaşan yazıları paylaşmak istedim. Bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum.

Herkese güzel bir pazar günü ve zevkli çözümler, Sevgili Yüksel Güngör'e tekrar tekrar acil şifalar diliyorum.

Günleriniz ve yürekleriniz hep aydınlık olsun.
Sevgili AKSAY açış paylaşımınız için çok teşekkürler.
Sınava giren çocuklarımıza başarılar diler,kitap kazananları kutlarım.
Tüm dostlara zevkli çözümler,sağlık,huzur ve mutluluklar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla...

S.S.1.1

Y.A.1.1

S.S.3.1.RUŞENALİ

Y.A.5.1
tini mahtum: osmanlılar döneminde limni adası'ndan çıkarılan zehirlenmelere ve vebaya karşı kullanılan çok değerli kızıl renkli bir toprak. tiyn-i mahtum, tin-i mahtum.
bu topraktan tapılan kadeh/bardaklar içine kona sıvı zehirli ise çatlarmış. fatih'in limni adası'nı salt bu toprak için aldığı söylenir. toprak yılda bir gün 6 ağustas'ta çıkarılır ve istanbul'a gönderilirmiş.

S.S.1.2.MANZANAR

S.S.2.1

S.S.2.2

S.S.9.2

Y.A.4.1. Erem  bir işe gönüllü, istekli olma 

S.S.4.4

Y.A.2.2

Y.A.14.3

S.S.20.2

S.S.14.1.MARTAGAN

S.S.12.1

Y.A10.2

Yüksel ağabeyime tekrar geçmiş olsun,şifalar dilerim.

Yüksel Beye acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun.

Dostlar

SS 20/1   .M.İ.YO.  
YA 1/2     MAN.AM.       ???????

Sağa 20 ye 1 ambisyon, aşağı 1 e 2,manlama

Teşekkürler.

S.S.6.2

S.S.10.4

Y.A.16.2

S.S.5.2.MAÇETE

İsmim, Cemil Sarısoy. Hertelden siteye üye idim. Ne olduysa değişmeyen İmail'lim ve şifremle siteye giremez oldum. Rahat girebilmem için düzeltebileceğim ne gibi bir aksaklık varsa lütfen bildirir misiniz? Ya da siz aksaklığı giderebilir misiniz? Teşekkürler.

Sevgili PİRGE. ve. ÖNEN
Bulmacanın oluşmasında katkı ve emeklerinize çok teşekkürlar
Sağlık ve sevgiyle kalın..