Herkese merhaba, 11 Haziran için o kadar çok başlık malzemesi vardı ki sonunda bunları üçe düşürebildim. Birincisi 80'lerde belgeselleriyle Türk halkının hatıralarında ayrı bir yer tutan Jacques-Yves Cousteau (Kaptan Kusto) bundan tam 113 yıl önce bugün doğmuştu. Müslüman olması ise bir şehir efsanesidir. İkinci 6 Şubat Depremleri ile adı skandallarla anılan Türk Kızılayı bundan 155 yıl önce bugün kurulmuştu. Üçüncüsü de bugünkü politik haritanın temellerinin atıldığı bir kanuna ayrıldı. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu 78 yıl önce bugün çıkarılmıştı.
JACQUES-YVES COUSTEAU Jacques Cousteau, Aqua-Lung da dahil olmak üzere dalış ve tüplü dalış cihazlarını icat eden bir Fransız denizaltı araştırmacısı, araştırmacı, fotoğrafçı ve belgesel sunucusuydu.
Jacques Cousteau Kimdi? Denizaltı kaşifi Jacques Cousteau, 1943’te tüplü dalış için bir solunum cihazı olan Aqua-Lung’u icat etti. 1945’te Fransız Donanması’nın denizaltı araştırma grubunu kurdu. 1951’de, Calypso ile okyanusu keşfetmek için yıllık gezilere çıkmaya başladı. Cousteau gezilerini Jacques Cousteau’nun Denizaltı Dünyası adlı televizyon dizisine kaydetti. 1996’da Calypso battı.
Erken Yaşam ve Aile Jacques-Yves Cousteau, 11 Haziran 1910’da güneybatı Fransa’nın Saint-André-de-Cubzac köyünde doğdu. Daniel ve Elizabeth Cousteau’nun iki oğlundan küçük olan, gençken mide sorunları ve anemiden muzdaripti. Cousteau 4 yaşında yüzmeyi öğrendi ve hayat boyu suyla ilgilenmeye başladı. Ergenliğe girerken, mekanik nesnelere karşı güçlü bir merak gösterdi ve bir film kamerası satın aldıktan sonra, nasıl çalıştığını anlamak için onu parçalara ayırdı.
Cousteau, merakına rağmen, okulda başarılı olamadı. 13 yaşındayken Fransa’nın Alsas kentindeki yatılı okula gönderildi. Hazırlık çalışmalarını tamamladıktan sonra, Paris’te Collège Stanislas’a katıldı ve 1930’da Cousteau, Fransa’nın Brest kentinde Ecole Navale’ye (Fransız Deniz Akademisi) girdi. Mezun olduktan sonra topçu subayı olarak Fransız Donanması’nın bilgi servisine katıldı. Kamerasını yanına aldı ve Hint ve Güney Pasifik okyanuslarındaki egzotik limanlarda birçok film rulosu çekti.
1933’te Cousteau, ölümden döndüğü büyük bir otomobil kazası geçirdi. Rehabilitasyonu sırasında Akdeniz’de her gün yüzmeye başladı. Bir arkadaşı Philippe Tailliez, Cousteau’ya onu denizin gizemlerine açan ve su altı dünyasını anlama arayışına giren bir çift yüzücü gözlüğü verdi. 1937’de Cousteau, Simone Melchior ile evlendi.
Jean-Michel ve Phillipe adında iki oğlu vardı. Her iki oğul da zamanla babalarına sualtı dünyası keşiflerinde katılacaktı. Simone 1990’da öldü ve bir yıl sonra, Cousteau, ondan da kızı ve oğlu olduğu Francine Triplet ile evlendi (Cousteau, Simone ile evliyken doğdu).
Ünlü Kaşif ve Aqua-Lung’un İcadı II.Dünya Savaşı sırasında, Paris Nazilerin eline geçtiğinde, Cousteau ve ailesi İsviçre sınırına yakın küçük Megreve kasabasına sığındı. Savaşın ilk birkaç yılında su altı deneylerine ve keşiflerine sessizce devam etti. 1943’te, keşif tutkusunu paylaşan Fransız mühendis Emile Gagnan ile tanıştı. Bu süre zarfında, basınçlı hava silindirleri icat edildi ve Cousteau ve Gagnan şnorkel hortumları, vücut giysileri ve solunum cihazı ile deneyler yaptı.
Zamanla, dalgıçların uzun süre su altında kalmasına izin veren ilk su-akciğer (Aqua-Lung) cihazını geliştirdiler. Cousteau ayrıca, derin suyun yüksek basıncına dayanabilecek su geçirmez bir kameranın geliştirilmesinde de etkili oldu. Bu süre zarfında Cousteau, su altı araştırmaları üzerine iki belgesel çekti: Par dix-huit mètres de fond (“18 Metre Derinlik”) ve Épaves (“Gemi Enkazları”).
Savaş sırasında Cousteau, İtalyan silahlı kuvvetlerini gözetleyerek ve asker hareketlerini belgeleyerek Fransız Direniş hareketine katıldı. Cousteau direniş çabalarıyla tanındı ve Fransa’dan Legion of Honor da dahil olmak üzere birçok madalya kazandı. Savaştan sonra Cousteau, Fransız donanmasıyla su altı mayınlarını temizlemek için çalıştı. Görevler arasında çeşitli testler yaparak ve su altı gezilerini filme alarak sualtı keşiflerine devam etti.
1948’de Cousteau, Philippe Tailliez ve uzman dalgıçlar ve akademik bilim adamlarıyla birlikte, Roma gemi enkazı Mahdia’yı bulmak için Akdeniz’de bir su altı gezisi yaptı. Bu, bağımsız dalış cihazı kullanan ilk sualtı arkeolojisi operasyonuydu ve su altı arkeolojisinin başlangıcını işaret ediyordu.
1950’de Cousteau, bir kerelik bir İngiliz mayın tarama gemisi kiraladı ve onu Calypso adını verdiği bir oşinografik araştırma gemisine dönüştürdü.
Edebiyat, Sinema, TV ve Daha Sonraki Geziler Yolculuklarını yürütmek için finansman sağlamak için mücadele ettikten sonra Cousteau, insanları ne yaptığından ve neden bu kadar önemli olduğundan haberdar etmek için medyanın dikkatini çekmesi gerektiğini kısa sürede fark etti. 1953’te, daha sonra ödüllü bir film haline getirilecek olan Sessiz Dünya kitabını yayınladı.
Bu başarı, Fransız hükümeti ve National Geographic Topluluğu tarafından desteklenen Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na başka bir seferi finanse etmesine izin verdi. On yılın geri kalanında, Cousteau birkaç sefer düzenledi ve su altı dünyasının gizemlerine ve cazibe merkezlerine daha fazla dikkat çekti.
1966’da Cousteau, bir saat süren ilk televizyon programı “Jacques-Yves Cousteau’nun Dünyası” nı başlattı. 1968’de, dokuz sezon boyunca devam eden Jacques Cousteau’nun Denizaltı Dünyası adlı televizyon dizisinin yapımcılığını üstlendi. Milyonlarca insan Cousteau’yu takip etti ve mürettebatı deniz yaşamı ve habitatları hakkında samimi açıklamalar sunarak dünyayı dolaşırken Cousteau bu süre zarfında insan faaliyetlerinin okyanusları nasıl yok ettiğini anlamaya başladı.
Cousteau ayrıca 1970’de Köpekbalığı, 1975’te Yunuslar ve 1985’te Jacques Cousteau: Okyanus Dünyası dahil olmak üzere birçok kitap yazdı. Artan şöhreti ve pek çok kişinin desteğiyle Cousteau, sualtı dünyasının ekosistemlerinin farkındalığı artırmak amacıyla 1973’te Cousteau Topluluğu’nu kurdu. Organizasyon hızla büyüdü ve kısa sürede dünya çapında 300.000 üyeye sahip oldu.
1980’lerde, Cousteau televizyon spesiyalleri üretmeye devam etti, ancak bunların daha çevresel bir mesajı ve okyanusal yaban hayatı habitatının daha güçlü korunması için talepleri vardı. 1979 yılının Haziran ayında, Cousteau’nun oğlu Philippe bir uçak kazasında öldüğünde trajedi yaşandı. The Associated Press’in 1979 tarihli bir makalesine göre, Philippe bir test uçuşu sırasında uçağı uçuruyordu ve inmeye çalıştığında, uçak Portekiz’in Tagus Nehri’ne düştü.
Ölümü 8 Ocak 1996’da Calypso kazara mavna ile çarptı ve Singapur Limanı’nda battı. Cousteau yeni bir gemi inşa etmek için para toplamaya çalıştı, ancak 25 Haziran 1997’de 87 yaşında Paris’te beklenmedik bir şekilde öldü. Mülkü ve vakıf, hayatta kalanlar arasında anlaşmazlığa yol açtı. Hukuki ihtilafların çoğu, oğlu Jean-Michel’in Cousteau Topluluğu’ndan ayrılması ve kendi örgütü olan Oceans Futures Society’yi kurmasıyla 2000 yılında çözüldü.
En son Avni Aksay tarafından C.tesi Haz. 10, 2023 1:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
pirgei likes this post
Avni Aksay üye
Adı: : Avni AKSAY Doğum Tarihi : 12/09/80 Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 02/01/13 Yaş : 43
KIZILAY 22 Ağustos 1864’te Cenevre’de 12 hükûmetin katılımı ile düzenlenen uluslararası toplantıda I. Cenevre Konvansiyonunun imzalaması ile Uluslararası Kızılhaç Komitesinin kurulmasının önü açılmıştı. Osmanlı hükûmeti bu anlaşmayı 5 Temmuz 1865'te onayladı. Ancak derneğin durumu ilk 40 yıl belirsiz kaldı.
Başlangıçta Osmanlı Devleti yöneticileri arasında bu cemiyetin fayda sağlamayacağı düşüncesi vardı. Yine de 1867 yılında Mekteb-i Tıbbiye hocası Dr. Abdullah Bey, Paris'te toplanan ilk Kızılhaç kongresine delege olarak gönderildi. Kongrede Milletlerarası Sıhhi Yardım Komitesine Türkiye delegesi seçilen Abdullah Bey, Osmanlı Devleti içinde yaralılara yardım derneği kurmak için Milletlerarası Yardım Komitesi Başkanlığından bir vekâletname aldı.
Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti Abdullah Bey’in Paris dönüşünde bu konuda yaptığı girişimler oldu fakat ortada teşkilatın sembolü olan haç işaretinin Hristiyanların sembolü olması ve ordu çevrelerinden gelen güvensizlik gibi sorunlar vardı. Abdullah Bey, ısrarlı çabaları sonucu Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın desteğini almayı başardı. Kırımlı Dr. Aziz Bey'in de katkılarıyla Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa başkanlığında Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti kuruldu. Kurulan bu cemiyet herhangi bir işaret ve sembol kullanmıyordu. Bu derneğin kurulduğu 11 Haziran 1868 tarihi Türkiye’de Kızılayın resmi kuruluş tarihi kabul edilir.
11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay, 1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını büyük önder Mustafa Kemal vermiştir.
ÇİFTÇİYİ TOPRAKLANDIRMA KANUNU Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu 11 Haziran 1945'te Şükrü Saraçoğlu hükûmeti tarafından topraksız ya da az topraklı çiftçilere toprak dağıtmak amacıyla çıkarılan kanundur. Kanunun tarihsel önemi, öngördüğü ekonomik politikadan ziyade kanunun çıkarılmasına ilişkin siyasi süreç ile ilgilidir.
Kanun; arazileri 500 dönümü aşan toprak sahiplerinin yanı sıra kullanılmayan devlet arazilerini, dinî vakıf arazilerini, tarıma elverişli hale getirilmiş arazileri ve mülkiyeti belirsiz arazileri hedefliyordu. O sırada Türkiye'deki çiftliklerin %99,75'i 500 dönümden çok daha küçük, yalnızca %0,01'i 5000 dönümden büyüktü. Yaklaşık 3 milyon köylü ailesi geçimini sağlayacak topraktan yoksundu. Bunun neticesinde çoğu, geliri ve yaşam düzeyi düşük ortaklar haline gelmişti: bir kentli zengin veya büyük toprak sahibi onlara tohum ve alet verir, karşılığında hasadın çeyreği ila yarısını alırdı.
Kanunun 17. maddesi, yoğun nüfuslu bölgelerde olup 200 dönümden fazla araziye sahip çiftçilerin topraklarının dört birine kadarının kamulaştırılmasını ve çiftçilere faizsiz, 20 yıllık borç verilmesini öngörüyordu. CHP, Kasım 1947'deki kongresinde bu maddeyi kanun metninden çıkarma kararı aldı ve meclis bu kararı 1950'de uyguladı.
Siyasi Sonuçları Kanun; Türkiye'de örgütlü siyasal muhalefetin doğuşunda, özellikle de Türkiye'nin ilk yasal muhalefet partisi olan Demokrat Parti'nin (DP) kurulmasında, katalizör görevi görmüştür.
DP'nin Kurulmasındaki Rolü Mayıs 1945'te meclise sunulan kanun burada şiddetli muhalefet ile karşılaşmıştır. Neticede yasa oy birliğiyle kabul edilmiş olsa da, bu, Türkiye'de hükûmetin meclis kürsüsünde alenen ve şiddetle eleştirilip de bu eleştirinin önemli destek gördüğü ilk andır. Bu muhalefeti yürüten vekiller ya kendileri ya da akrabaları toprak sahibi olan kimselerdi ve Aydın Milletvekili Adnan Menderes bu grubun sözcülüğünü yapıyordu. Menderes muhalefeti ilk başta ekonomik temellerde yürüttü: kanunun mülk güvenliğini tahrip ettiğini, yatırımlara selte vurduğunu ve verimsiz tarımla sonuçlanacağını söyledi. Fakat bu kısa sürede hükûmetin otoriter ve anti-demokratik niteliğine karşı daha genel bir siyasi muhalefete dönüştü. Menderes 7 Haziran 1945'te, Refik Koraltan, Mehmet Fuat Köprülü ve eski başbakan Celâl Bayar ile birlikte Dörtlü Takrir önergesini meclise sundu. Dörtler olarak bilinen bu siyasetçiler, 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'yi resmen kurdular.
Cumhuriyet halk partisi'nin İktidarı Kaybetmesindeki Rolü Kanun Demokrat Parti'nin kurulmasının yanı sıra 14 Mayıs 1950 Genel Seçimleri'nde Cumhuriyet halk partisi'ni mağlup etmesinde de önemli bir rol oynamıştır. Cumhuriyet halk partisi'nin bu kanunu çıkarması, Toprak Mahsulleri Vergisi ile beraber, büyük toprak sahiplerini mutsuz etmiş ve onların hükûmet aleyhinde tavır almasına sebep oldu. Bundan itibaren, büyük toprak sahipleri DP seçmen tabanının önemli bir unsuru olageldi.
Arkadaşlarımıza güzel bir pazar günü ve zevkli çözümler diliyorum.
pirgei likes this post
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
[size=39]Etüv,belirli sıcaklıklarda mikrop üretme, sterilize etmekte, ısıtma, pişirme, veya kurutma amaçlı kullanılan laboratuvar fırınıdır.YA-18/1 ETÜV[/size]
Eyüpbaba üye
Adı: : Eyüp URUCU Doğum Tarihi : 15/11/49 Mesaj Sayısı : 1423 Kayıt tarihi : 31/10/09 Yaş : 74
Günleriniz ve yürekleriniz güneş gibi hep aydınlık olsun. Sevgili AKSAY açış paylaşımınız için çok teşekkürler. Kitap kazananları kutlarım. Tüm dostlara zevkli çözümler, sağlık, huzur ve mutluluklar dilerim. Sevgi ve saygılarımla..
pirgei and Avni Aksay like this post
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
[*]Birtakım fizik ötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık.YA-5/3 TİN
[/list]
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 3:17 am
Lama, Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi YA-17/4 LAMA
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 3:19 am
YA-13/1 TEKİR
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 3:23 am
Şokola, Sıcak çikolata da denen içecek. YA-14/2 ŞOKOLA
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 3:26 am
SS-19/3 KALAMATA
pirgei üye
Adı: : İsmail PİRGE Doğum Tarihi : 20/09/56 Mesaj Sayısı : 8959 Kayıt tarihi : 10/10/09 Yaş : 67
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 5:37 am
S.S.16.1 S.S
En son pirgei tarafından Paz Haz. 11, 2023 6:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Avni Aksay üye
Adı: : Avni AKSAY Doğum Tarihi : 12/09/80 Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 02/01/13 Yaş : 43
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 5:50 am
Bulmaca çözümündeki katkıları ve iyi dilekleri için arkadaşlarımız Sevgili,
Mehmet KOÇ, İsmail PİRGE, Öner BÖLÜKBAŞI, Eyüp URUCU'ya teşekkürler.
Avni Aksay üye
Adı: : Avni AKSAY Doğum Tarihi : 12/09/80 Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 02/01/13 Yaş : 43
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 5:51 am
pirgei likes this post
Avni Aksay üye
Adı: : Avni AKSAY Doğum Tarihi : 12/09/80 Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 02/01/13 Yaş : 43
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 5:52 am
Cumhuriyet Bulmaca 11 Haziran 2023 - 1940 Ödülü
Avni Aksay üye
Adı: : Avni AKSAY Doğum Tarihi : 12/09/80 Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 02/01/13 Yaş : 43
Konu: Geri: 11 HAZİRAN 2023 CUMHURİYET PAZAR BULMACASI SAYI : 1940 Paz Haz. 11, 2023 6:02 am
NOTLAR
1. SS 8/1'de soru "Bir harfin okunuşu" idi. Soru, Cumhuriyet Pazar Bulmacası için pek mutat değil. "Ağızlarda şey" diye sorulabilirdi. 2. YA 13/3'te "Kaonun simgesi" sorulmuş. İnternetteki gayriresmî sözlük siteleri dışında bu kısaltma doğrulanamadı.
Arkadaşlarımıza güzel bir hafta diliyorum.
pirgei likes this post
pirgei üye
Adı: : İsmail PİRGE Doğum Tarihi : 20/09/56 Mesaj Sayısı : 8959 Kayıt tarihi : 10/10/09 Yaş : 67