Herkese merhaba, Türkiye tarihini derinden etkileyebilecek seçime tam iki hafta kaldı. Bugün, son günlerde siyasi kişiliklerin - dozunu bir hayli arttıran - fantastik açıklama ve davranışlarını konu alan bir açış yazısı hazırlamayı düşünüyordum. Ancak bunlara yeterince maruz kaldığınızdan farklı iki konu hakkında bilgi vermek istedim.
ULUSLARARASI CAZ GÜNÜ (International Jazz Day) 1890’larda Amerika’da bir alt kültür şeklinde başlayıp önce tüm kıtaya ardından da tüm dünyaya yayılan caz, birçok türü ile dünya müzik tarihinde sarsılmaz yer edinen ve gelişen bir müzik türü. Ritmin ön planda olduğu, beste ve piyano odaklı “ragtime” ile başlayan yolculukta caz, New Orleans şehrinde esas gelişmesini ve ivmesini buluyor. Missourili Scott Joplin ve St. Louis’den Tom Turpin gibi ragtime piyanistlerinin açtığı yoldan New Orleans’a ve Chicago’ya uzanan; Louis Armstrong ve Charlie Parker gibi dahilerin müzik dünyasında ölümsüz eserler yarattığı caz, bugün muazzam bir mirasa sahip. Bu derin miras 2011 yılından bu yana her yıl 30 Nisan’da Uluslararası Caz Günü olarak kutlanıyor.
UNESCO tarafından ilan edilen Dünya Caz Günü fikrinin sahibi ise 2011 yılında UNESCO İyiniyet Elçisi seçilen ABD’li caz piyanist Herbie Hancock. 30 Nisan tarihi ise Smithsonian Enstitüsü’nün her yıl Nisan ayını Caz Ayı ilan etmesi ile ilişkilendiriliyor. İlk kez kutlandığında Paris, New Orleans ve New York olarak 3 farklı şehirde gerçekleşen kutlamalar sonraki yıllarda her sene bir şehrin merkez seçilmesiyle devam ediyor. 2013 yılında İstanbul’un üstlendiği bu önemli görevi 2022 yılında yeniden New York üstleniyor.
Caz Müziği Caz, ilk kez ABD'nin güney eyaletlerinde, 1900'lerin başında gelişmeye başlamış bir Afro-Amerikan müzik türüdür. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında New Orleans, Louisiana'daki Afrikalı-Amerikalı topluluklarda ortaya çıktı. Caz müziği, mavi notalar, senkop, swing, çoklu ritim, atışma, ve doğaçlama tekniklerini kullanır; Afrikalı-Amerikalı ve Batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piyasaya çıkmasıyla olmuştur. 1920 ile 1930'larda popülerliğinin artmasıyla başta ABD olmak üzere tüm dünya genelinde Caz Çağı yaşanmıştır. Caz yalnızca geçmişte değil, bugün dahi çok sevilen ve ünü gün geçtikçe artan müzik türlerinden biridir. 1920'lerin Caz Çağı'ndan bu yana, geleneksel müzik ve popüler müzikte önemli bir müzikal ifade biçimi olarak kabul edilmiştir.
Caz müziği yirminci yüzyıl başlarında keşfedildiği topraklar olan ABD'den çıkıp dünyaya yayılma sürecinde ve günümüze gelene kadar birçok alt türe (New Orleans, Swing, Kansas, Çingene cazı, bebop, cool, avangart, serbest caz, Latin caz, soul, füzyon, caz rock, smooth, caz funk, etno caz, asit caz) ayrılmış ve sayısız müzik türü ve geleneğiyle etkileşime girmiştir.
Caz Müziğinin Kökeni Cazın kökeni Eski Afrika - ruhani törenler, blues ve ragtime - ve batı dünyası geleneklerinden - Avrupa ordu bandoları- gelir. 19. yüzyıl'ın başında oluşmasından sonra caz stilleri yayılmaya, müzik akımlarını etkilemeye başlamıştır. Caz kelimesinin kökeninin o dönemin argosundan geldiği düşünülmektedir. Önerilen anlamlar enerjik, ruhani ve titreşimlidir.
Cazın ilk yıllarında en çok beslendiği akım blues'dur. Blues, Amerika'ya gelen köle Afrikalıların halk müziğidir. Caz da Afrika'daki geleneksel müzikten kaynaklanmıştır. Bu nedenle caz, pek çok caz müzisyeni için Güney Afrikalıların icat ettiği bir müziktir.
Caz müziği 1880′lerde New Orleans'ta gelişmeye başladı ve 1920′lerin başında New York, Los Angeles ve Chicago'da yapılan kayıtlarla son şeklini aldı.
Ordu bandolarının müzik aletleri caz müziğinin en önemli enstrumanları olmaya başlamıştır: nefesliler, üflemeliler ve vurmalı gitarlar. Geneli alaylı olan zenci müzisyenler, kendi ufak gruplarını kurmaya başlamış, gezici olan ve cenazelerde çalan bu gruplar, müziğin kısa sürede çok sayıda kişiye ulaşmasını sağlamıştır.
Bu sevimli bebek, günümüzde adı dehşetle anılan Adolf Hitler'dir. Küçükken bir Polonya savaş filmi izlemiştim. Konu tabii ki İkinci Dünya Savaşı idi. Filmin son sahnesinde iyilik ve kötülük yapanların hepsinin geçmişine gidiliyor ve bebekliğine kadar fotoğrafları gösteriliyordu. En sonda da bu fotoğraf ekrana geliyordu. Bu savaşta nüfusuna oranla en çok insan kaybeden ülke Polonya'dır. Vatandaşlarının yaklaşık %20'si ölmüştür. Buna sebep olan bir numaralı kişiyi bu şekilde ele almalarına hem şaşırmış hem de Leh toplumunu takdir etmiştim.
ADOLF HITLER Bundan tam 78 yıl önce bugün 30 Nisan 1945'te Alman diktatör Adolf Hitler, Berlin'de "Führerbunker" adlı sığınağında intihar etmişti. 56. yaş gününü yine aynı sığınakta 10 gün önce kutlamıştı. Aşağıda tarihin en kanlı savaşını başlatmasıyla hatırlanan kişiyle ilgili az bilinen bilgileri bulacaksınız.
Alman ırkını en yüce ırk olarak gören ve bu yolda milyonlarca Yahudi'yi öldüren Hitler, aslında Avusturya doğumludur. (Branau am Inn) Adolf Hitler'in en büyük hayali ressam olmaktı. Münih'teyken Avusturya Ordusu tarafından askerliğini yapması için memleketine götürülse de askerliğe elverişli bulunmadı. Hitler, 1938 yılında ''Yılın Adamı'' seçilerek Time dergisine kapak oldu. Adolf Hitler, 1939 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Gençliğinde parasızlıktan dolayı evsizler evinde kaldı. Hitler, 5 sene hapis cezasına çarptırılmıştı. Adolf Hitler, I. Dünya Savaşı esnasında onbaşı olarak görev aldı Bir vejetaryen ve hayvansever olan Hitler, hayvanların kesilmesini zorlaştıran yasalar çıkarttı. 4 yaşındayken bir rahip tarafından boğulmaktan kurtarıldı. Tam 42 suikast girişiminden en ufak bir yara almadan kurtuldu. Hitler'in yalnızca Yahudileri öldürttüğü bilinse de aslında zihinsel engelli Alman vatandaşlarını da öldürtüyordu. Bunun nedenini ise Alman ırkını iyileştirmek olarak gösterdi. Aileden ücret talep etmeyen bir Yahudi doktorları olan Hitler, iktidarı döneminde ona koruma vererek doktoru asil Yahudi ilan etti. Hitler üvey yeğeni Geli Raubal ile bir ilişki yaşadı ve genç kadın 19 Eylül 1931’de 23 yaşındayken Hitler’in Münih’teki dairesinde ölü bulundu. Bazıları bu ölümden Hitler’i sorumlu tutsa da olayın bir intihar mı yoksa bir cinayet mi olduğunun arkasındaki soru işaretleri hiçbir zaman kaldırılamadı. Mercedes-Benz hayranı olan Adolf Hitler’in resmi aracı kurşun geçirmez ön camlara sahip bir 770 idi. Volkswagen, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından halk arabaları yapılması amacıyla kuruldu. İlk Volkswagen otomobili Beetle tasarımında Hitler’in fikirleri de alındı. Hitler’in ilk kez aşık olduğu Stefanie Isak bir Yahudi idi ve Führer; varlıklı, güzel genç kıza hiçbir zaman açılamadı. Nobel Ödülü’nü yasaklayan Hitler daha sonra buna karşılık Alman Ulusal Sanat ve Bilim Ödülü’nü çıkarttı. 25 Şubat 1932’den sonra Alman vatandaşı oldu. Sigaraya karşı hareket başlatan ilk lider olarak tarihe geçti. Henry Ford’a hayranlık duyan Hitler, odasında Ford’un bir portresine sahipti. Hitler, politikaya başladığı ilk dönemde hükümeti devirme girişiminden dolayı tutuklandığında Hans Litten adında Yahudi bir avukat tarafından sorgulandı. Sonrasında bu avukat tutuklanarak, 5 sene boyunca işkenceye maruz edildi ve nihayet dayanamayarak kendini öldürdü. Kronik şişkinlik rahatsızlığı olan Adolf Hitler, bunun için 28 farklı ilaç kullanıyordu. Adolf Hitler’in sadece bir testisi vardı. (Tartışmalıdır, muhtemelen şehir efsanesidir.) I. Dünya Savaşı sırasında zehirli gaza maruz kaldığı için geçici körlük yaşadı. Yine savaşta olduğu sırada, hayatı İngiliz bir asker tarafından bağışlandı. Bir Walt Disney hayranı olan Hitler için Pamuk Prenses, dünyanın en güzel filmlerinden biriydi. Bıyıklarının, gaz maskesinin yüzüne tam oturmasını sağlayacak şekilde kesilmesini istedi.
Arkadaşlarımıza güzel bir pazar günü ve zevkli çözümler diliyorum Etkinlikler yüzünden çözüm şablonu geç yüklenecektir.
platini üye
Adı: : Mehmet KOÇ Doğum Tarihi : 20/01/54 Mesaj Sayısı : 13591 Kayıt tarihi : 14/02/10 Yaş : 70
Selam ve sevgiler. Sevgili AKSAY, açış paylaşımınız için çok teşekkürler. Kitap kazananları kutlarım. Tüm dostlara zevkli çözümler, sağlık, huzur ve mutluluklar dilerim. Sevgi ve saygılarımla.
pirgei and Avni Aksay like this post
pirgei üye
Adı: : İsmail PİRGE Doğum Tarihi : 20/09/56 Mesaj Sayısı : 8959 Kayıt tarihi : 10/10/09 Yaş : 67